2 Aralık 2009 Çarşamba

OBSESSUCTION İCAT EDİLSİN İSTİYORUM !

Kadınlar için en büyüt icatlardan birinin liposuction olduğunu düşünüyorum. Allahın verdiği vücudu tamamen tabiatına ters düşecek derecede değiştirebilmeyi sağlayan liposuction’da vücudunuzun neresinden memnun değilseniz, orasını gayet kolaylıkla ‘manken kıvamına’ getirebiliyorsunuz. İstenmeyen ve kötü gözüken yağlar vakum yöntemiyle çekilerek, kişi yepyeni bir görüntüye sahip oluyor.(bkz, tüm tv programları, magazin ekleri!)
Bu bağlamda, ben de obsesyonların tüm vücuttan vakumlama suretiyle çekilerek yepyeni bir insan olma formatını sağlayacak obsessuction’ın (obsesyon suction’nın kısaltması) icat edilmesini istiyorum!!! 34 bedenim, kendimi bildim bileli her zaman 34 bedendim. Doğduğum andan itibaren ne vermem gereken bir kilom olabildi, ne de yağlarımın birikme hissiyle herhangi bir diyeti bedenimde uygulayabildim. Tüm arkadaşlarım harıl harıl kilo vermeye çalışırken ben onların yanında her zaman uzaylı kaldım. Doğum yaptım, kesin durum değişir dedim, vücudum her şey oturunca tekrar kendi bedeni olan 34’e iniverdi. Fazladan vermem gereken 1 gram yağım yokken, yaşın ilerlemesiyle birlikte zihnimde oluşan saplantıları tartmaya kalksak, işte sanırım orada kesin 42 bedene denk düşecek kiloya sahibim.
Giderek artan ve bir türlü önleyemediğim obsesyon durumu artık tamamen benden ayrı bir kişilik olarak yaşamaya başladı. Benim için sabah evimden kalkıp işe gitmek, tüm çocukluğumu ve genç kızlığımı bir bavula koyup terk etmem anlamına geliyor. Durum değişir dediler, yıllar geçti ben her evden işe gitmeye kalktığımda neredeyse her sabah ilkokul anılarımdan oluşan bir demeti de çantama koydum. Değişmedi değişmedi değişemedi..... Herkes gibi bende haldur huldur trafik sıkışık, hay aksi yine yetişmesi gereken bir sürü iş var diye an’a girmek istiyorum. Olmuyor, yapamıyorum.... Trafik sıkıştığı an hemen kendimi suçlu hissedip evime dönmek istiyorum. Hani sanki eve döndüğüm an çocukluğuma kadar tüm geçmişime sahip çıkacağım. Mesela bence bu düşünce sistemi kalçada oluşan çokca yağa eşit! Alsınlar bu durumu zihnimden vakumla çekiversinler, ben de yepyeni bir insan olmak istiyorum. Magazindeki pırıltılı gülücükleri etrafa ben de saçmak istiyorum.
Evimden başka bir yerde yatmamın neredeyse imkanı yok, üniversite yıllarında herkes sırtında çantası oradan oradaya savrulurken en yakın kız arkadaşımın evinden bile gece yarısı dönüp kendi yatağım, kendi pijamam felsefesini gütmüşümdür. Bir başka evde yatıya kaldıysam, gerçekten çok değer veriyorum ve çok güveniyorum demektir ki bu durum benim için çok ama çok büyük bir kavramdır. Alsınlar bu durumu da zihnimden! Yazı yazmadan önce hala daha ne alakası olduğunu çözemediğim bir şekilde bulaşık makinasının içini boşaltmam gerekiyor. Yıkanan bulaşıklar tertemiz dolaplara yerleştirilmeden ben asla yazı için bilgisayarın başına oturamam. Herkes gibi sigara kokmak istiyorum, üzerime giydiğim kıyafet kendini 2 saat sonra çamaşır makinasının tamburunda dans ederken bulmasın istiyorum. Biri beni sevdiğini söylediğinde, nasıl bir çocukluk geçirdi de bu duruma geldi diye buhrana girmek yerine yaşasınnnnnnnnnn demek istiyorum. Proje hazırlarken, ya kabul olursa o zaman yaklaşık 3 ay sonra ne yazacağım diye başlayan kabusun daha hiçbir şey kabul olmamışken zihnimde ‘bitti diye çarpı’ konmamasını diliyorum. Ben de 34 beden manken gibi gözükürken, 34 beden manken gibi düşünmek istiyorum. Bana ne televizyonda herkesin alt beynine verilen kültürsüzlük mesajından, bana ne, kaplumbağalarının soyunu kurtarırken insanoğlunun evlilikten kaçması sebebiyle doğmayan çocuklar yüzünden öteki yüzyılda insan soyunun tükenmesinden. Bana ne dinin yanlış yorumlanmasından, bana ne kadın erkek arasındaki çizginin üst üste binmesinden!
Sabah kalktığımda dolaptan bulduğum ilk kıyafeti renk uyumunu düşünmeksizin, obsesyonlarımın vakumla çekilip alınacağı güzellik merkezine gitmek istiyorum. Sonra da önüme gelen ilk cafe’ye girip özgürce kahvemi içmek istiyorum................................

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder