16 Aralık 2009 Çarşamba

MUSTAFA KOÇ’UN NEMO DÖVMESİ!!!

Yazmadan edemezdim..... Okuduğumdan bu yana hayattan kopmuş durumdayım; yine sorgulama, sürekli sorgulama ama budur işte!!! Türkiye’nin en zengin ailesinin maddi manevi her şeyini yöneten ve Türk ekonomisine yön veren adamların başında gelen Mustafa Koç geçen hafta hayati önem taşıyan bir basın toplantısından sonra kolundaki ‘nemo’ dövmesini açıp göstermiş!!! Budur, evet budur işteeeeeee; yaşamın tarifi katıksız budur.....
Ne zaman büyüdük, ne zaman bize büyüme emri verildi, ne zaman evcilik oynamayı bıraktık hatırlamıyorum ama bildiğim tek şey hayat oyunsuz çekilmiyor. Hayatın kendisi kozmik bir şaka, hayatın kendisi oyun bahçesi neden ‘başarı’ denilen olguya ciddiyet kavramı eklenmiş ki? Oyun oynarken hepimiz çok daha başarılıydık, hepimiz hayata daha umutla bakardık. Hatırlayın hadi kızlar sizler evciliklerinizi, erkekler siz de elinizde plastik topunuzla tüm sokakları yeşil sahaya çevirdiğiniz günleri...
Hadi hatırlayın!!! Süperdi di mi? Önünüzde koskoca hayat, okul berbat ama kimin umurunda! Evde yine sebze yemeği, yemedikçe yenilen dayaklar ama kimin umurunda! Çünkü her şey bir oyundan ibaretti, asla ciddiye almazdık... Dayak yersek yeriz bize ne; amaca ulaşılan her yol mübahtı!!
Ne oldu da terk ettik biz o çocukları? Okulda mı? Kısmen.... ama teneffüs demek kudurmak değil miydi? Daha doğrusu okul demek sadece teneffüs demek değil miydi? Kim okula akademik bilgi için gitti ki? Kim okula başarılı olmaya için gitti ki? Hayat denen esas okulu çaktırmadan öğrendik, kanımıza işlendi eğriler, doğrular.... Ve okulla ilgili tek bir insan bilir misiniz ki ders başlığını size anlatsın? Tabii ki hayır! Okulla ilgili anlatılan hikayeler, yapılan eşşek şakaları ve gülme krizleridir. EEEE ne oldu da bitti bu enerji??? İş hayatı mı? Kim dedi bize çalışırken oyun oynanılmaz diye? Kim dedi bize ciddi ve eğlencesiz ortamlar büyümenin belirtisidir diye? Hatırlayamıyorsunuz di mi? Çünkü hiç kimse!!! Toplumsal krizin getirdiği kaosun sonucunda ciddiyeti koyun gibi seçtik hepimiz! Ve sonuç, genel müdürler iş bitince koşa koşa spor salonlarında, çocukken ellerinde top mahalle maçına çıkar gibi... Kızlar meditasyon turlarında, hayal ettikleri güzel dünyanın astral seyahatinde, çamurdan köfte yapıp evcilik oynadıkları günlerdeki gibi!!!
En yakın arkadaşım, pozitif enerji yapmaya çabaladığımız günlerin birinde akşam eve geldiğinde “Olmuyor gülden, çok zormuş ya, çocukken nasıl evcilik oynuyormuşuz biz? Olmayan kocayı tam 20 yıl öncesinden hayal edip evimizin en ince dekorasyonuna kadar yapardık! Ama bu yaşta çok zorluyor, oynayamıyorum evcilik” demişti.... Aslında oynuyorduk ama problemli günler evciliğini oynuyorduk!!!
Şimdi size soruyorum, sizce Mustafa Koç çok zengin olduğu için ve hayatta hiç problemi olmadığı için mi koluna ‘Kayıp Balık Nemo’ dövmesi yaptırıyor? Tabi ki hayır!!! O ilerleyen yaşına, artan sorumluluklarına rağmen içinde derinlerde bir yerlerde yaşayan çocuk Mustafa’yı hala yaşatabildiği için bu kadar zengin ve hiç derdi yok!!! Harika bir makaleydi, tüm Türkiye’nin nefesinin tutup ekonomiyle ilgili en riskli rakamların açıklanmasının ardından gerçek yaşama dönen Mustafa Koç, yakın arkadaşı Cem Boyner’e denizi çok sevdiği için nemo dövmesini yaptırdığını anlatmış..... Kimbilir belki Cem Boyner de Peter Pan dövmesini bu hafta yaptırır....Oyundan hiçbir zaman kopmayanlar, bu hayatı çok iyi beceriyor...... Hayatın tadını çıkarıyor...... Oyundan asla kopma.........Bazen yedekte kal ama zamanı gelince, oyuna var gücünle katıl!!!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder