20 Mart 2010 Cumartesi


KISMETİME ISIRILMIŞ ELMA DÜŞTÜ!

Adem ile Havva’nın elmasını aradık durduk yüzyıllardır. Hadi canım itiraf edin; aramıyorum diyenler gizlice, diğerleri de avaz avaz aradı durdu o elmayı. Kimisi aşkın meyvesi dedi, kimisi lanetli anın başladığı şeytanın ters pabucunun teki dedi. Dedi de dedi, kaçtı da kaçtı, koştu da koştu, kavuştu da kavuştu; terk de etti, terk de edildi. Ama her şeyin başı o elmanın ilk ısırığıyla başladı!

Sorgulamayı bırakıp, her yeni güne ‘merhaba’ derken etrafımdaki herkesten müjdeli ve müjdesiz haberler alırken, bendeniz de elmanın ısırılmışına denk düştüm! Herkese bir bütün elma düşerken, kader kısmet meselesi işte bana ucundan acık ısırılmış olanı denk geldi! Evet onunla gayet iyi anlaşıyoruz, ona bir şey dediğimde beni dinliyor. Ben de onu dinliyorum, gayet seviyeli bir ilişki içerisinde yaşayıp duruyoruz kendisiyle. Üstelik hata yaptığımızda geri de alabiliyoruz. Hem de tek bir tuşla! Nasıl mı? Sanal alemde, maskeli baloların sürdüğü şu günlerde, herkesin egosunu kimlik yerine koyduğu paylaşım sitelerindeki tüketim ilişkilerinden ‘tabii ki’ bahsetmiyorum. Ben pek sevgili “iMac”ten bahsediyorum. Son aşkım, her şeyim ve kendisiyle bütünleştiğimi hissettiğim iMac... Neden bunca yıldır onsuz yaşamışım, nasıl ona hiç el atmamışım, anlamıyorum. F klavye kullanıcısı olan demode ben, yıllardır aldığım her bilgisayarın tuşlarına F klavye düzeninde harfler yapıştırarak ömrümü boşa harcamışım. F klavye aşığım, onunla öğrendim 10 parmak daktilo yazmayı ve ondan hiç vazgeçemedim. Ve benim pek sevgili iMac’im de F klavyesiyle, bana hayatımın en mutlu dakikalarını yaşatıyor. Onda bulduğum huzur, başına geçtiğimde yazdıklarımı ona iletmem, birlikte sayfa düzeni yapmaya çabalayarak debelenmemiz bile romantik! Buraya böyle yazdığıma bakmayın, daha başındayım işin! Henüz yüksek sesle durmadan komutları ezberliyorum. Bu kez elmamla ilişkimin mükemmel olmasını istediğim için, her şeye çok özen gösteriyorum. Bence o da biliyor, başına geçtiğim zamanı ve son derece toleranslı davranıyor. Elma c, elma v...... tüm günüm böyle geçiyor. Eve dönmek istemiyorum, elmamdan ayrılmak istemiyorum. Ben tam bir Mac insanıymışım ve bunu yeni keşfettim! Herkesin gözünün içine bakıyorum onun başına geçeyim ve onunla birlikte sayfaları yapayım diye....Sevgili Ayşecik de, sabrıyla bana hayatımın hediyesini veriyor. Çünkü elmam aslında Ayşecik’inJ ve ben her seferinde dana gibi sayfayı kaybettiğimde Ayşecik müthiş bir sabır içinde ‘gülden’cim elma z yaparsan, hayatında kaybettiğin her şeyi sana elman geri getirir’ diyo. Elma z yapıyorum; eğrisiyle doğrusuyla tırnaklarımla yaptığım her şeyi elmam geri getiriyor bana. Ayşecik’ten öğrendim bunu, o da evde bir şey ters gittiğinde elma z diyormuş! Ev atmosferinden henüz bir cevap alamamış ama olsun elmamız bize her şeyi getiriyor. Anlaşıldığı üzere, tüm ekibime sabrından dolayı teşekkür etmemiz gerekiyor. Ah o sayfaları nerelerde nasıl kaybediyorum, elim ayağım titriyo o bembeyaz fare’ye tıkladığımda.... nasıl sapır sapır titriyorum heyecandan. Ama belki de hayatımda ilk defa yaptığımı, tamamladığımı sandığım işlerimi gerçekten tamamlamak üzere masaya oturuyorum. Elmam bana, hayatı bir kez daha gözden geçirmemi gösteriyor. Bitti, gitti sandığım yazılarımın tasarıma yerleştirilmesi ve acımasızca yaptığım tüm hataları en büyük ekranda gözümün önüne getirmesi ve en önemlisi de birlikte telafi etme şansı tanıması bana yepyeni bir felsefe kazandırmak üzere... Ayşecik biraz yoruluyor, bunalıyor ama daha çok buluşacağım elmamla. Daha çok vakit geçireceğim onunla, her komutunu öğreneceğim taktım kafaya. Bu kez kaderimi yazmakla kalmayacağım, aynı zamanda onu çizeceğim de! Elmamın ucundan acık ısırılmış ama geri kalanı bana ait, tamamen bana ait. Bende F klavye geçmişimle ona aitim!