5 Haziran 2014 Perşembe

Hiç?





Hiç haberin yokken seninle ilgili bir şey yapıldı mı?

Hiç farkında değilken terk edildin mi?



Hiç bilmiyorken zorunluluktan birlikte olunmuş musun? 

Hiç kalbini verdiğin verdiğin birisi onu alıp paramparça yapıp çöpe attı mı?

Hiç gelmesi için yolunu gözlediğin kişi, 'ben gelmek istemiyordum ki' dedi mi?

Hiç devam ettiğini sandığın bir şey haberin yokken bitirildi mi? 

Hiç oyun oynanıyor zannederken penaltı atışlarında buldun mu kendini?



Hiç fikrini sormadan seninle ilgili karar verildi mi? 

Hiç ama hiç, değer verdiğin birisi sana; 'bana değer verme çünkü umurumda değilsin' dedi mi? 

Hiç sevdiğin birisi 'lütfen beni sevmeyi hemen kes' dedi mi?

Hiç dostun hadi gel bundan böyle düşman olalım dedi mi?



Hiç kavganın ortasında 'gitsene sen bir yerlere, kafamı dinleyeceğim' diyen oldu mu? 



Hiç varlığına yokmuşsun gibi davranan oldu mu?



Hiç kendini gerçekten sana bir hiçmişsin gibi 

hissettiren oldu mu?



Olmadıysa zahmet etme anlayamazsın...

Olmadıysa her cevabın hançer, bakışlarınsa zehir olur karşındakine. 


Ve O hiç'liği yaşamadan da bu hayatta yaşadım diyemezsin.

Özgürlük sandığın deniz en büyük kafesin olur dalgalarında.

Cesaret bilinmeyene doğru hesapsız kitapsız ilerlemektir. 

Ve bu hayatı sadece cesurlar yaşar diğerleriyse 

provalarda takılıkalırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder